Sabahları Yorgun Uyanmak

Her sabah yorgun şekilde uykudan uyanmak, gün içerisinde hissedilen halsizlik, günlük yaşamda yaptığımız işlerde hissedilen isteksizlik ve genel bir tükenmişlik, enerjisizlik durumudur. Birçok vakit ağır iş temposu ve kent hayatının atraksiyonundan nedenlendiği düşünülen bu göstergeler bir bakıma ciddi rahatsızlıkların da belirtisi olabilir. Sabahları yorgun uyanmak en ufak hastalıktan kansere kadar bir sürü hastalığın göstergesi olabilen yorgunluk hali eğer geçmiyorsa kapının ardındaki diğer sebebin mutlaka araştırılması gerekir. Yorgunluk, aslında bir kişinin gündelik ihtiyaçlarını gerçekleştirirken bünyesini yorgun bulması, isteksiz hissetmesi olarak bahsedilebilir. Birtakım kişiler kendinden hiç beklenmeyen bir halde hızlı olabilir ya da ufak yaşta insan yemek yemeye, uyumaya ya da birazcık soluklanmaya bile üşenir vaziyette olabilir. Bu mevzu bir üşengeçlikten dolayı mı yoksa enerji azlığı mı ya da rahatsızlıktan mı sebepleniyor bunun ortaya çıkması çok gereklidir.

Yorgun Uyanmamak İçin Ne Yapmalıyız?

Düzenli ve uygun miktarda gece uykusu çok gereklidir. Sağlıklı erişkin bir kişinin bir günde uykuya olan gereksinimi yedi-sekiz saat civarındadır. Üstelik akşamları sürekli aynı saatte yatağa girmek ve hep aynı saatte uyanmak bünyenin uykuya dalması ve rahatlayıp gevşemesi için bir düzen meydana getirir. Beslenme biçimimiz kadar seçtiğimiz bazı besinler de önemli yer tutmaktadır. Sağlıklı olmayan zayıflamalar çalışmaları; yiyecek, protein, yağ ve kalori azlığına sebep olarak kişiyi halsiz ve bitkin yapacaktır. Gün içindeki su içme miktarı yeterli seviyede olmalıdır. Eğer ki insanın bir takım sağlık sorunu yoksa en az günlük iki ila üç litre su içmelidir. Bu ölçü insanın gün içindeki yaptığı işlere, günlük fiziksel çalışmalarına ve sıcaklığa göre farklılık gösterebilir. Hücresel seviyede metabolizmamız için su çok gerekli bir besin maddesidir. Bünyemizin susuz olması tansiyon düşüklüğüne sebep bulunarak o gün içerisinde yorgun ve isteksiz bulunmamıza sebep oluşturur.

Uyku Apnesi Nedir?

Uyku sorunları hakkında en fazla karşılaşılanların ilk sırasında bir diğer ismiyle uykusuzluk hastalığı bulunurken ardından da uyku apnesi hastalığı bulunmaktadır. Uyku apnesi, uyku sırasında nefes alıp vermenin kesilmesi olarak belirtilebilir. Uykusuzluk probleminde, uyku boyunca birkaç saniye süren geçici nefes darlıkları meydana gelebilir. Bu boğulma durumu esnasında kandaki oksijen miktarı azalarak, beynin uyku halinden çıkmasına sebep olur. Beyin nefes alıp verme yeteneklerinin bittiğini belirtmek için bünyeni uykudan kaldırır. Uyku apnesi rahatsızlığı olan insanlar gece bir ya da iki defa uyanabilir, uykuları sürekli olarak kesilen insanlar diğer günü hatırlamakta güçlük çekerler. Bu olay tekrar tekrar meydana gelerek belirli zaman kesimleri içinde insanda enerjisizlik ve bitkinlik duygusuna sebep olur.

İyi Bir Uyku Nasıl Olmalı?

İlk olarak kaliteli bir uyku için yatak odasına geçilmelidir. Televizyon olan bir odada tatlı olduğu sanılan ufak ufak şekerlemeler gece uykusunu kötü etkilemektedir. İdeal oda ısısı 20-23 derece aralığında oluşturulmalıdır. TV, akıllı telefon, laptop ve diğer elektronik cihazlar yatak odasında kesinlikle olmamalıdır. Ayrıca yatağın içerisinde bu tür aletlerle vakit geçirmek dahi uyku kalitesini değiştirebilmektedir. Yatak odasının ışık ve ses geçirmemesine özenle bakılmalıdır. Uykuya dalmak için asla gece ışığı açılmamalıdır. Uykuda salgılanan melatonin enzimi yalnızca ışıksız ortamda çalışmaya başlamaktadır. Akşam sekizden itibaren en yukarı miktara ulaşan melatoninden olabildiğince yararlanabilmek için bu vakitten sonra uykuya geçmek uyku kalitesini çok fazla arttırmaktadır. Yeterli miktarda uykusunu aldığını bilenler fakat yorgun halde uyananlar ve gün içerisinde bitkin dolanan ve uykusu olan insanlar mutlaka uyku apnesi hastalığının üstüne gitmelidir.