Obsesif Kompulsif Bozukluklar ile İlişkili Bozukluklar

Obsesif kompulsif bozukluklar ile ilişkili bozukluklar başlığı altında dünyada gittikçe sık görülmeye başlanmış olan bu rahatsızlıkların tanımlarından ve belli aşama ve belirtilerinden bahsetmek istiyoruz. Obsesif kompulsif bozukluk, kısaca tıbbi literatürde “OKB” olarak adlandırılıyor. Bu hastalık, kişilerin obseston ismi verilen daima tekrar edip duran düşüncelere sahip olması ve söz konusu bu düşüncelerin de kendini oldukça rahatsız etmesinden dolayı, genelde rahatlamak için ritüel ya da kompulsiyon ismi verilen daima yineleyen bazı davranışlar göstermesiyle karakterize olan bir durumdur.

Obsesif kompulsif bozuklukları olan kişiler, kontrol altına alamadıkları düşünceleri, imgeleri ya da korkuları saplantı durumunda yaşarlar. Neticede bu durum bir yandan kendilerini bir yandan da çevresindeki insanları son derece etkileyen ve rahatsız eden şekilde seyreder.

Obsesif Kompulsif Bozuklukları Olan Hastalar

Obsesif kompulsif bozuklukları olan hastalar, yukarıda da bahsettiğimiz gibi kontrol edemedikleri bazı düşüncelere sahip olurlar ve saplantı durumunda bunları yaşarlar. Bu düşüncelerin üretmiş olduğu gerginlik, kaygı, tekrar edip duran davranışlar, rutinler ve ritüellerin zorunlu bir şekle gelmesine sebep olur. Obsesif kompulsif bozukluk hastaları, bütün bu zorunlulukları ve takıntılı düşünceleri engellemek ya da ortadan kaldırabilmek amacıyla bunları hep bir rutin şekline getirir.

Obsesif kompulsif bozukluk hastaları, sahip oldukları takıntıları görmemeye çalışsa veya durdurmak istese de bu durumu önleyemez ve önleyemediği gibi endişe duygularını da daha çok artırır. Bu hasta, stres duygusunu hafifletmek amacıyla zorlayıcı bazı eylemler yapmaya başladıkça aslında kendini oldukça zorlar. Kişiler bu takıntılı dürtü ve düşüncelerden arınmayı-kurtulmayı denese de bu durum aslında bazen çok daha kötü olan neticelere sebebiyet verebilir.

Obsesif Kompulsif Bozuklukların Nedenleri

Obsesif kompulsif bozuklukların nedenleri, yapılan araştırmalara karşın tam olarak bilinememiş ve anlaşılamamıştır. Buna karşın bazı çevresel ve biyolojik faktörlerin bu hastalık üzerinde etkili olduğu saptanmış-düşünülmüştür. Buna göre obsesif kompulsif hastalığına neden olan çevresel ve biyolojik faktörler şu şekilde sıralanabilir:

  • Çevresel Faktörler: Bu noktada obsesif kompulsif bozukluğu bulunan bazı insanlar çevresel faktörlerden etkilenir. Bu kişinin başına gelen bazı çevresel anlamdaki faktörler ile hayatındaki ciddi değişimler, hastalık semptomlarının daha kötüye gitmesine sebep olabilir. Bu faktörler şu şekilde sıralanabilir:
  • Hayatındaki bazı durumlarda yaşanan değişimler,
  • Taciz gibi durumlara maruz kalınması,
  • Hastalık gibi durumlar yaşanması,
  • Sevilen bir kişinin kaybının yaşanması,
  • İlişkilerde kaygı durumu oluşması,
  • Okulla ya da işle ilgili yaşanan değişiklikler ve problemler.

 

  • Biyolojik Faktörler: Obsesif kompulsif bozuklukların nedenleri arasında yer alır. Bu noktada vücudun normal bir şekilde işleyişini sürdürebilmesi adına beyinde bulunan milyarlarca sayıdaki nöronun (yani sinir hücresinin) karşılıklı iletişim sağlayabilmesi gereklidir. Bu anlamda bu nöronlar, birbirleri ile elektriksel bazı sinyaller sayesinde haberleşirler. Nörotransmiterler ismi verilen bu özel kimyasallar, söz konusu elektriksel mesajların beyindeki nöronlar arasında taşınabilmesi konusunda yardımcı olur. Obsesif kompulsif bozukluk halinde beyin içerisindeki belli bazı bölümlerde aşırı derecede aktivite olur. Bu hastalar, bu hastalık semptomlarını geçirdiklerinde ise beyinleri çok daha aktif bir şekle gelir.

Obsesif Kompulsif Bozukluk Hastalığının Belirtileri

Obsesif kompulsif bozukluk hastalığının belirtileri, bu kişiler çok aşırı stres altında olduğunda daha da kötüye gider. Genel olarak hayat boyunca devam eden bir hastalık şeklinde kabul edilen bu obsesif kompulsif bozukluk rahatsızlığı, hafif veya orta şiddetle olan bazı semptomlar gösterebilir. Bu semptomlar, diğer bir deyişle bu belirtiler ise şu şekilde gözlemlenir:

  • Kirlenme korkusu,
  • Aşırı derecede temizlik takıntısı,
  • Simetrik ve aşırı düzenli olma,
  • Kendinin ya da sevdiği kişilerin zarar göreceğine dair düşüncelere girme,
  • Nesneler düzenli bir biçimde olmadığı zaman strese girme,
  • Başka kişilerin dokunmuş olduğu nesnelere temas edememe,
  • El sıkışma-tokalaşmadan rahatsız olma,
  • Sürekli olarak ellerini yıkama,
  • Mikroplara karşı korkma,
  • Sürekli olarak bir şeyleri bir şekilde kontrol etme gereksinimi duyma,
  • Sürekli olarak duş almayı isteme,
  • Bir şeyleri sürekli sayma,
  • Kilitli olup olmadığından emin olabilmek adına kapıları sürekli kontrol etme,
  • Kapalı olup olmadığından emin olabilmek adına ocağı sürekli kontrol etme,
  • Belirli kalıplara uyarak sayma,
  • Bir kelimeyi, bir ifadeyi ya da bir duayı içten sürekli tekrarlama…

Obsesif Kompulsif Bozukluk Hastalığının Tedavi Şekilleri

Obsesif kompulsif bozukluk hastalığının tedavi şekilleri, iki farklı yöntem ile karşımıza çıkıyor. Ancak bu bozukluk tedavi edilmediği halde kendiliğinden bir şekilde iyileşmeyebilir. Bu yüzden de tedavi edilmesi oldukça önemlidir. Kişi, bu noktada zihinsel rahatsızlıkların teşhis, tanı ve tedavisi konusunda özel şekilde eğitilmiş sağlık uzmanlarından yardım alabilir. Bu hastalığın tedavi noktasında en etkili olan yaklaşım ise ilaçların uygun bazı terapi şekilleriyle birleştirilmesidir. Bu noktada iki tedavi yönteminden bahsedilebilir: Davranış terapisi, İlaç tedavisi.

  • Davranış Terapisi: Bu hastalarda sık sık gözlemlenen takıntılı ya da abartılı düşüncelerin daha aza indirilmesine yönelik bir tedavi şeklidir. Amaç ise bu bozuklukları bulunan hastalara, zorlayıcı olacak davranışlar sergilemeden kaygıya neden olan inançları ile bir yüzleşme yaşamaları noktasında yardımcı olabilmektir.
  • İlaç Tedavisi: Obsesif kompulsif bozukluk hastalığının tedavi şekilleri arasında ilaç tedavisi de yer alır. Bu hasta kişilerde beyin içerisindeki serotonin düzeylerini artırmak amaçlı olarak bazı ilaçlar kullanılarak tedavi sağlanabilir.