Dismorfik Bozukluğu ve İstifçilik

Dismorfik bozukluğu ve istifçilik başlığı altında hem beden dismorfik bozukluğu hastalığının tanım ve belirtilerinden hem de halk arasında istifçilik olarak geçen hastalığın tıbbi açılım ve sebeplerinden bahsetmek istiyoruz. Bu noktada konuya ilk olarak dismorfik bozukluğu hastalığı ile ilgili tanımlamalar ile başlayalım…

“Beden dismorfik bozukluğu” şeklinde de bilinen bu hastalık, temelde aslında bir fiziksel kusur bulunsun bulunmasın ya da hafif seviyede fiziksel bir kusur olması halinde, kişilerin söz konusu bu dış görüntüsü ile ilgili zihinsel açıdan aşırı seviyede uğraşması, meşgul olması durumu olarak tanımlanır. Diğer bir adı ise dismorfofobi olarak tıbbi literatürde yer alır.

Burada bu dismorfik bozukluğu olan kişilerin görüntülerinin normal ya da kabul edilebilir olan normal değer ve normlar arasında olmasına karşın, kendini, başkalarınca dikkat çekecek düzeyde çirkin veya bedensel açıdan kusurlu ve eksik şekilde hissetmesi sonucu gelişen bir algı bozukluğu vardır. Aslında bu dismorfik hastalıklara maruz kalan kişilerin bir anlamda takıntılı/obsesif duygulara sahip olduklarını da söyleyebiliriz.

Dismorfik Bozukluğu Olan Hastalar

Dismorfik bozukluğu olan hastalar, beden görüntüleri ile ilgili bir algı bozukluğu yaşarlar. Beden dismorfik bozukluğu, temelde somatoform olarak adlandırılan bozukluklardan bir tanesidir. Somatoform bozuklukları söz konusu olduğunda psikolojik rahatsızlıklar, aslında fiziksel açıdan şekil almıştır. Bu noktada fizyolojik bir açıklaması bulunmayan, istemli biçimde kontrol altına alınamayan somatoform bozukluğundaki bu fiziksel belirtilerin ortaya çıkışında büyük ihtimalle kaygıya bağlı olan bazı psikolojik sebeplerin etkili olduğu düşünülüyor.

Beden dismorfik bozukluğu olan hasta kişilerin zihni, kendi görüntüsü ile alakalı imgelediği veya abarttığı bir eksiklik, bir kusur ile aşırı derecede meşgul durumdadır. Buna örnek olarak kırışıklıklar, burun büyüklüğü, yüzde kıllanmadan bahsedilebilir. Söz konusu bu hastalar, her gün bir aynanın karşısına geçip kusurlarını inceler ve saatlerce buna vakit harcayabilir. Ayrıca bu kusurlarının çok da önemli olmadığı konusunda çevrelerindeki kişilerden onay almayı bekleyebilirler. Bu noktada bazı insanlar ise kusurlarından kaçınabilmek adına aynaları ortadan kaldırabilir, aşırı derecede makyaj yapabilir veya sosyal çevrelere girmekten uzak durabilirler. Beden dismorfik bozukluğu olan kişiler, çok sıklıkla kusurları yüzünden plastik cerrahlara giderler. Ancak bu konuda bu uzmanlar da kişilerin endişelerini ortadan kaldırma noktasında pek başarılı olamaz. Çünkü burada asıl problem, bu hastalığı olan kişilerin bakış açılarındaki bozukluktur, bedensel bozukluk değildir.

Beden Dismorfik Bozukluğu Olan Hastalarda Sık Rastlanan Belirtiler

Beden dismorfik bozukluğu olan hastalarda sık rastlanan belirtiler, genellikle kişilerin bakış açılarındaki bozukluklar neticesinde ortaya çıkar. Bu kişilerin aslında bedensel sorunları olmadığı halde bedensel eksiklikler yaşadıklarını görürüz. Bu anlamda beden dismorfik bozukluğu bulunan kişilerde sıklıkla gözlemlediğimiz belirtiler/semptomlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Vücutlarında eksik ya da kusurlu buldukları yerleri sürekli olarak başka insanlarla kıyaslama,
  • Vücutlarında eksik ya da kusurlu buldukları yerleri ayna karşısında özel ve uzun süreli olarak inceleme,
  • Olduğuna inandığı kusurları ile alakalı olarak detaylı bir araştırma yapma,
  • Kusurlarını saklayabilmek adına aşırı derecede makyaj yapma, abartılı şekilde giyim, şapka kullanma veya fotoğraf çekilmekten hoşlanmama-kaçınma,
  • Kendi cildini oynama ve yolma,
  • Etrafındaki kişilerden kendinde kusur bulunmadığı ile ilgili sürekli onay alma,
  • Estetik ve plastik cerrahi müdahalelere başvurma,
  • İşi veya okulu bu nedenlerden dolayı bırakma ve eve kapanma,
  • Olduğuna inandığı kusurları yüzünden başka insanların yanındayken tedirgin bir halde olma veya sosyal çevrelerden uzak durup kaçınma…

İstifleme Hastalığı

Halk arasında istifleme hastalığı şeklinde bilinse de tıbbi literatürde bu hastalık, kompulsif biriktirme hastalığı şeklinde yer alır. Bu hastalık, Türkiye üzerindeki nüfusun ortalama %3 kadarında ve dünya geneline bakıldığında ise ortalama %6 oranda bulunan bir hastalıktır. Asıl ismi ise kompulsif biriktirme hastalığı ya da dispozofobi olarak geçer. Halk arasında ise istifçilik şeklinde bilinir. Bu hastalık, o kişinin değerli-kıymetli olsun olmasın, atık, eşya, ambalaj gibi bazı maddeleri saklayıp atamaması şeklinde tanımlanır.

Kişilerin, özellikle de sosyal hayatına önemli derecede etki eden bu istifçilik hastalığı, aynı zamanda bir yandan kişiye bir yandan ise çevresindeki kişilere duygusal, maddi ve fiziksel açıdan zarar verir. Bu konuda uzman kişiler ise bu hasta kişinin “istifçi” şeklinde değerlendirilmesi için bu anlamda yararlı veya yararsız bütün eşyaların saklanması, atılmaması açısından kişide yoğun biçimde dürtüsel bir durumun oluşması haline dikkat çekmektedir.

İstifçilik Hastalığının Sebepleri

İstifçilik hastalığının sebepleri arasında genetik faktörler, erken çocukluk zamanında maruz bırakılan aile tutumları, travmalar ve ayrılık anksiyetesi şeklinde bilinen bir terk edilme endişesi gibi sebepler yer alır. İstifçilik sorununun neden olduğu belirtilerin artışa geçtiği dönemlerden hemen önce genel olarak bu kişilerin travmatik veya stresli bir durum-olay yaşadığı görülebilmektedir. Söz konusu bu durum ise bize, istifçilik sorununda kişinin hayatındaki faktörlerin ne kadar önemli olduğuna işaret eder.

Çeşitli travmatik olaylara maruz bırakılan kişilerin, bu noktada gerçek anlamdaki stres faktörleri ile karşı karşıya kalmamak, yüzleşmemek veya bunların üzerini bir şekilde kapayabilmek adına istifçiliğe yöneldiğini; hatta istifçiliği, bu noktada bu durumlarla bir baş etme yöntemi şeklinde geliştirdiğini söyleyebilmek mümkündür.