Disleksi

Kalıtsal faktörler ve beyin gelişimiyle ilişkili olabileceği düşünülen, çeşitli yıllarda tanımlaması birkaç kez değiştirilmiş, küçük çocuklarda görülen okuma ve yazma güçlüğünün adı disleksidir. Disleksinin seviyeleri şiddetli ve hafif şeklinde değişiklik gösterebilir. Disleksinin çeşitli evrelerinde sesli okuma yazmada sorun yaşama, yavaş öğrenme, yazamama, okuyamama, yanlış telaffuz, yabancı dil öğrenememe, ezber yapamama, matematik problemleri çözememe gibi eğitimde çeşitli engellere sorun olabilir ve müdahale ne kadar erken yapılırsa, etkisi de o kadar büyük olur. İlkokulda her çocuk okumayı öğrenirken zorlanacağından, bu yıllarda fark edilememesi normaldir. Disleksinin çocuklar için oluşturması muhtemel olumsuz etkiler şunlar olabilir:

  • Arkadaşlarından farklı hisseden çocuklar içine kapanabilir
  • Evde ve okulda çeşitli davranış sorunları yaşayabilir
  • Okulu sevmemesine sebep olabilir
  • Eğitim hayatını olumsuz etkileyebilir ve ileriye dönük tehlike yaratabilir

Disleksinin Çeşitleri Nelerdir?

Öğrenmekte zorluk çeken çocukların beyin fonetiği bozukluğundan kaynaklı olabilir. Bunun geri zekalılık veya beyin hasarı gibi sorunlarla bir alakası yoktur. Disleksi çeşitli sebeplerden ötürü çeşitlenebilir. Örneğin primer disleksi genetik faktörlere dayanır. Disleksinin çeşitleri şunlardır:

  • Birincil
  • İkincil
  • Travma
  • Görsel
  • İşitsel

Birincil Disleksi: Çocuklarda en fazla görülen tür olan birincil disleksi, beynin sol tarafından yer alan işlevsel bozukluktan dolayı meydana çıkar. Birincil tip adı verilen disleksiye sahip olan kişiler, hayatlarının sonuna kadar buna sahip olur.

İkincil Disleksi: Anne karnındaki gelişimden meydana gelen ikincil tip disleksi, kalıcı değildir ve doğumundan itibaren çocuğun büyüdüğü her gün giderek azalır.

Travma disleksi: Beynin okuma ve yazmayı sağlayan bölgesinin bir hasar almasıyla ortaya çıkan türü, çoğu zaman geçicidir ve nadir rastlanır.

Disleksinin Tedavisi

Disleksinin tedavisi yoktur fakat erken yaşta teşhis konulan çocuklar, bu sorunu aşabilmeleri için özel bir eğitim alarak yaşıtlarının seviyelerine gelmeleri mümkün. Ancak disleksinin duyusal, görsel veya birincil gibi kesin bir tanı konması, uygulanacak doğru eğitim için çok önemlidir. Çocukların erken yaşta disleksiyle başa çıkmayı öğrenmeleri, ileri dönemlerde özgüven sahibi olmalarını ve bu konuda yaşayacakları kişisel gelişme sorunlarının önüne geçmede etkili olacaktır.