Yaygın bir şekilde görülen anksiyete bozukluğu, duyguların yoğun şiddetli ve sürekli bir şekilde yaşanması ile beraber ortaya çıkar. Anksiyete krizi nedir sorusunun cevabını vermek gerekirse, kişinin sürekli olarak şiddetli kaygı hali ya da kalp atışlarında hızlanma durumu yaşamasıdır. Bununla beraber nefes darlığı, titreme ve terleme gibi belirtiler de bu rahatsızlığın belirtileri arasında görülmektedir. Kaygı bozukluğu olarak bilinen bu hastalık, psikolojik rahatsızlık olarak bilinmektedir. Günlük hayatımızın her anında ve alanında anksiyete krizi yaşamamız olası bir durumdur. Karşı karşıya kaldığımız pek çok olaydan ötürü endişe duyabiliriz ve bu endişeler de zamanla kaygıya dönüşerek bir süreklilik hali alabilir. Gündelik hayatımızda duyulan kaygılar her ne kadar normal olsa da, dozunda bir aşırılık söz konusu olduğu vakit tıbbi bir hastalık habersizi olduğunu söyleyebilmek mümkündür.

Bu rahatsızlığı yaşayan bireylerde yoğun ve sürekli olarak devam eden endişe haline ile beraber ortaya çıkan güçlü bir korku hissi vardır. Hastalık kendini panik atak krizleri ile de ortaya çıkarabilir. Duyulan bu endişe, panik durumu ile beraber kaygıyı da ortaya koyar ve kişi günlük işlerini yapmak da bile zorluk çeker. Bu durumun kontrol altına alınması ve yönetilmesi bir hayli zor görünse de kontrol altına alınmasında fayda vardır.

Anksiyete Bozukluklarının Nedenleri Nelerdir?

Kesin olarak anlaşılmayan anksiyete bozukluklarını nedenleri, pek çok farklı faktör ile ortaya çıkabilir. Bu faktörler travmatik olaylar, kalıtımsal faktörler, sağlık sorunları ya da çeşitli deneyimler olarak isimlendirilebilir. Bunun dışında anksiyete bozukluklarının nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Genetik nedenlerden kaynaklı olarak ortaya çıkan anksiyete bozuklukları. Kan bağınızın olduğu bireylerde anksiyete rahatsızlığı görülüyor ise siz de risk altındasınız demektir.
  • Beynin duyguları ve korkuları kontrol eden bölümünde bir sıkıntı var ise kaygı bozuklukları ortaya çıkabilir.
  • Çevrenizde yaşamış olduğunuz travmalar, anksiyete bozukluğuna sebebiyet verebilir.
  • Akciğer, kalp, tiroid ve şeker gibi hastalıklar da yine anksiyete hastalığına yol açabilir.
  • Kullandığınız ilaçların yan etkisi olarak da yine bu rahatsızlığı yaşayabilirsiniz.

Anksiyete Belirtileri Nelerdir?

Yaygın bir şekilde rastlanılan anksiyete hastalığının belirtilerini tanımak da olukça kolaydır. Peki anksiyete belirtileri nelerdir gelin daha yakından inceleyelim.

  • Uyku problemleri başlıca belirtilerden bir tanesi olarak sayılabilir.
  • Sürekli olarak kendini gergin, huzursuz ve panik halinde hissetmek.
  • Kaygı duymayı etkileyen etkilerden sürekli kaçınma hali.
  • Nefes darlığı ile beraber ağızda kuruluk hissi yaşamak.
  • Hazımsızlık sıkıntılarının ortaya çıkması.
  • Kötü bir şey olacakmış gibi sürekli bir endişe halinin yaşanması.
  • Odaklanma ile beraber konsantrasyon problemlerinin yaşanması.
  • Kalp atışlarında meydana gelen aşırı hızlanma durumu.
  • Ellerde titreme hali.
  • Aşırı terleme durumu.

Anksiyete Bozuklukları Nelerdir?

Birkaç türü bulunan bu hastalık, her geçen gün yaygınlık kazanmaktadır. Anksiyete bozuklukları nelerdir gelin daha yakından inceleyelim.

  • Genelleştirilmiş Anksiyete Bozukluğu
  • Panik Atak
  • Sosyal Anksiyete Bozukluğu
  • Belirli Fobiler
  • Agorafobi
  • Ayrılık Kaygısı
  • Seçici Dilsizlik

Anksiyete Risk Faktörleri Nelerdir?

Anksiyete risk faktörleri nelerdir diye sorulacak olursa, şu şekilde açıklamak mümkündür:

  • Özellikle çocukluk döneminde meydana gelen cinsel istismar veya ihmal yaşanması durumu anksiyete riskini artırmaktadır.
  • Bazı kişilik tiplerindeki kişiler de bu hastalığı yaşamaya yatkındır.
  • Travmatik olaylar yaşayan bireylerin anksiyete bozukluğu yaşamaları yüksek oranlıdır.
  • Özgüven eksikliği ile beraber alay konusu olma, bireyi bu hastalığa itebilir.
  • Depresyon süreci geçirmek bu hastalığın riskini artırır.
  • Madde bağımlısı ya da alkol bağımlısı olmak da anksiyete bozukluğu riskini artırır.
  • Sürekli bir endişe halinde olmak, duyguları yoğun bir şekilde yaşamak da anksiyete riskini artırır.