Anksiyete Bozuklukları ve Çeşitleri

Anksiyete bozuklukları ve çeşitleri başlığı altında yaygın anksiyete bozukluklarından, panik bozukluklardan, sosyal ile özgül fobilerden ve agarofobi gibi rahatsızlıklardan bahsetmek istiyoruz. Ayrıca toplumumuzda eski dönelere nazaran daha sık görülen bu anksiyete bozukluğu hastalığının genel tanım ve nedenlerine de değinmek gerekiyor… Ancak tüm bunlardan önce anksiyete bozukluğunun ne demek olduğunu açıklamak istiyoruz.

Anksiyete bozukluğu ne anlama gelir? Anksiyete bozukluğu, birtakım psikolojik hastalıklar içerisinde yer alan bir sorun, bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlık, toplumun neredeyse %18’lik bir kısmını etkisi altına almaktadır ve bu sorun gitgide arttığında ise aslında tam anlamıyla o zaman hastalık düzeyine gelmektedir. Anksiyete bozukluğu oldukça yorucu olan ve aynı zamanda kişinin yaşam kalitesini ve düzeyini de düşüren bir sorundur. Ancak bu anksiyete bozukluğu olarak adlandırılan hastalığın tedavisi mümkündür.

Anksiyete Bozukluğu / Kaygı Bozukluğu Ne Anlama Gelir?

Anksiyete bozukluğu / kaygı bozukluğu ne anlama gelir? Psikoloji biliminde anksiyete şeklinde tanımlanan bu kaygı, tehlikeli bazı durumlarda, tam anlamıyla “vücuda, meydan okuma konusunda hazır durması gerektiğini duyuran” sinyaldir. Gerekli ve doğal olan bu kaygı duygusu duyulmaya başlandığı zaman nefes ve kalp atışları artarak hızlanır ve kaslara da daha çok oksijen iletilmesi sağlanır. Bunun neticesinde vücut, söz konusu tehlikeli vaziyetlere kendini hazır hale getirmiş olur. Tehlikeli olayların farkına varılması gerektiği zaman kişi de bu dürtü sonucunda tetikte kalır, bekler. Doğal anksiyete şeklinde isimlendirilen bu dürtünün sayesinde, örneğin bir sınavda daha yüksek performans gösterebilmek, tehlikeli bir anda direksiyona ani biçimde müdahale edebilmek gibi eylemler mümkün olur. Aslında kaygı duymak, günlük yaşamda problemlerle başa çıkabilmek ve hayati olaylarla karşılaşıldığı zaman hızlı şekilde karar alabilmek için oldukça gereklidir.

Peki anksiyete bozukluğu – kaygı bozukluğu ne anlama gelir? Anksiyete bozukluğu ise bu kaygı hissinin bir tehlike olmadığı zaman kendini göstermesi, ayrıca uzun zaman sürmesi ve çok kuvvetli şekilde duyulmasıdır. Böyle bir hal mevcutsa da kesinlikle tedavi gereklidir, demektir. İleri düzeyde anksiyete bozukluğu durumu, insanları oldukça rahatsız edebilir ve günlük yaşamdaki görevlerini yerine getirebilmesini de oldukça zorlaştırabilir. Kaygı bozukluğu olan kişinin, sosyal hayatında başka insanlarla karşılıklı ilişkileri bu yüzden olumsuz şekilde etkilenebilir. Anksiyete sorunu bulunan kişiler, genellikle endişe duygusunu yoğun biçimde duyduklarının farkındadırlar. Ama kendilerini kontrol altında tutamazlar ve sakinleşemezler. Bu durum bu düzeye ulaştığı zaman kişilerin sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi adına tedavi görmesi gerekir.

Anksiyete Bozukluğu Belirtileri

Anksiyete bozukluğu belirtileri, genel olarak kişilerde bazı hareket ve duygu değişiklikleri şeklinde baş gösterir. Bu belirtiler, çoğu zaman kişilerin yaşam kalitesini ve ilişkilerini etkileyen, olumsuz sonuçlar doğuran belirtilerdir. Buna göre anksiyete bozukluğu belirtileri arasında şunlar sıralanabilir:

  • Özgüvensiz olmak, değersiz olduğunu hissetmek,
  • Başka kişilerle konuşmanın-iletişim kurmanın zor olduğunu düşünmek,
  • Toplum içerisinde yemek yemekten ve konuşmaktan çekinmek,
  • Sıkıntılı, kaygılı, gergin ve ifade edilemeyecek kadar tuhaf hissetmek,
  • Çevreden ve olaylardan kopmak, çevresinden kaçma isteği duymak,
  • Başkalarının sözleri ve konuşmaları ile kendi beynini meşgul etmek,
  • Kas ağrıları çekmek,
  • Çabuk ve hızlı bir şekilde gerilmek,
  • Hızlı bir şekilde nefes almak-vermek,
  • Umutsuz-ümitsiz hissetmek,
  • Sallanmaya ve titremeye başlamak,
  • Sürekli ağlama hissi ve isteği duymak,
  • Çabuk şekilde yorulmak,
  • Konsantre olamamak,
  • Uykusuzluk yaşamak,
  • Üzüntülü bazı durumlar üzerine yoğunlaşmak,
  • Hatırlama konusunda zorlanmak.

Anksiyete Bozukluklarına Sebep Olabilecek Risk Faktörleri

Anksiyete bozukluklarına sebep olabilecek risk faktörleri nelerdir? Bu noktada aşağıda sıralayacağımız risk faktörleri içerisinde bulunan insanlarda, anksiyete sorunu görülme ihtimali daha yüksektir. Buna göre risk faktörleri bu hastalık için şu şekilde sıralanabilir:

  • Bağımlılığa ve öfkeye yatkınlık,
  • Ayrılma durumlarına aşırı-yüksek duyarlılık,
  • Çocukluk dönemi içerisinde cinsel ya da fiziksel istismar,
  • Problemli şekilde bağlanma hisleri-durumları,
  • Stresli yaşam ortamları,
  • Dağılma anksiyetesine karşı yatkınlık.

Anksiyete Bozukluklarının Türleri Nelerdir?

Anksiyete bozukluklarının türleri nelerdir? Yazımızın da başında söylediğimiz gibi anksiyete bozukluklarının türlü nedenleri olduğu gibi farklı çeşitleri de bulunuyor. Biz de toplumda görülme oranı günden güne artmaya devam eden bu anksiyete hastalığının çeşitlerinden bahsetmek istiyoruz. Buna göre anksiyete bozukluklarının türleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Obsesif Kompulsif Bozukluk / Saplantı Bozukluğu: Yineleyen saplantılı ve takıntılı şekildeki davranışlardır. İstem dışı bir şekilde ortaya çıkan ve gelişen bazı düşünceler sebebiyle insanlar sürekli korku hali içindedir. Bu kişiler, bu düşünce ve hallerini bastırabilmek adına sürekli ellerini yıkarlar, ocağın açık olup olmadığına bakıp dururlar ve kapının kilidini kontrol ederler. Toplum içerisinde bu vaziyet, takıntı şeklinde ifade edilse de esasında psikolojik bir hastalıktır. Eğer bu kişiler, takıntı şeklinde isimlendirilen bu ritüelleri sürekli yapmazsa anksiyete durumu daha da kötü hale gelebilir.
  • Panik Atak: Hayati bir vaziyet olmasa da kişide güçlü bir korku ve endişe hali yaratan rahatsızlıktır. Söz konusu panik atak hastalığı belirtileri çok kuvvetli olduğu için panik atak yaşayan kişiler, kalp krizi ya da felç geçirdiklerini zannedebilirler. Ayrıca bu panik atak yaşandığı sırada kişilerde nabız ve kalp atışı oldukça hızlanır.
  • Travma Sonrası Stres: Anksiyete bozukluklarının çeşitleri arasında yer alır. Travmatik bir olayın ardından duyulan korkular ile bedensel bazı tepkilerdir. Kişiler, bu tip korkunç olayları yeniden yeninden gözünün önüne getirir ve tekrar yaşar. Ayrıca bazı fiziksel açıdan duyulan ağrılar, uykusuzluk gibi durumlar, travma sonrası stres sebebiyle meydana gelebilen durumlardandır.
  • Genelleştirilmiş Olan Kaygı Bozukluğu: Kişinin hemen her konu üzerine kaygılı ve tedirgin şekilde hissetmesidir. Deprem olması, eve bir hırsızın girmesi, borçların ödenememesi, sevilen kişilerin hastalanması gibi kontrol edilemeyen bazı durumlarda endişe duymak, o kişiyi, hem huzursuz bir şekle ve hem de gece olduğunda uyuyamaz duruma getirebilir.
  • Agorafobi: Kişinin anksiyete durumunu yaşaması halinde hızlı bir şekilde yardım alamayacağından korkmasıdır. Bu hastalığı bulunan kişiler, doğa aktiviteleri, sinema salonları, toplu taşıma araçları gibi bazı doktora uzak yerlerde bulunmayı hiç istemezler.
  • Sosyal Fobi: Anksiyete bozukluklarının çeşitleri arasında yer alır. Kalabalık yerlerde kişilerin aptal bir hale düşmesi veya küçük düşürülmesi korkusu duymasıdır. Bu rahatsızlığı bulunan kişiler, bir kalabalık içerisinde yüksek seste konuşmaya ve yemek yemeye ya da davetlere katılma gibi eylemlerde çok çekinmektedir.