Çocuklarla Psikoterapi Süreci
Çocuklarla Psikoterapi Süreci
Ülkemizde en çok rağbet gören terapi çeşitleri arasında yer alan çocuklarla psikoterapi süreci, oyun terapisinden oldukça büyük destek alır. Herkesin bildiği üzere 0-18 yaş arasındaki her birey çocuk olarak nitelendirilebilir. Çocukluk; ruhsal, bilişsel, sosyal ve fiziksel gelişimin bütün bir biçimde devam ettiği süreç olarak ifade edilebilir. Var olan bu gelişim sürecinde yaş dönemlerine göre meydana gelen değişimler çocukların kendi gelişim çizgilerini oluşturduklarını kanıtlar niteliktedir. Çok uzun yıllardan beri çocukluğa dair farklı özellikler yükleniyor olsa da, günümüz bakış açısı ile çocuklar bizzat hak sahibi olmakla birlikte, gelişimlerine uygun biçimde düzenlenmiş ortamlara da gereksinim duyarlar. Psikoterapi hizmeti de şüphesiz çocuklar için düzenlenmesi gereken alanların başında gelmektedir. Çocuk ruh sağlığı üzerine çalışmak çok büyük bir önem teşkil ettiği gibi, yetişkinlerde farklı düzenlemeler de gerektirmektedir.
Çocuk Terapisi Nedir?
Çocuk gelişiminde büyük rol oynadığı kanıtlanan çocuk terapisi nedir en merak edilen konuların başında gelmektedir. Davranış ya da duygularda psikolojik zorluklar yaşayan çocuklara yardım etmek amaçlı çocuk psikoterapi süreci sağlanır. Kardeşler arası sıralamaya, içinde bulunulan toplum ve aile yetiştirilme şekline, biyolojilerine göre çocuklar farklılık göstermektedir. Çocukların davranış ve tutum değişikliğine gitmeleri çoğu zaman anlaşılmaz. Aileler çoğu zaman çocuklarındaki davranış farklılığını gözlemleyemezler. Bu durum çocuklar ile ebeveynler arasında stres yaratabilir.
Çocuk Psikoterapisine Ne Zaman İhtiyaç Duyulur?
Çocuk psikoterapisine ne zaman ihtiyaç duyulur sorusunun cevabını şu şekilde açıklayabilmek mümkündür:
- Psikolojik hastalıkların ortaya çıkması zamanında: Çocukluk döneminde bazı psikolojik hastalıklar ortaya çıkabilir ve bu dönemde psikoterapi doğru bir karar olacaktır.
- Agresif Davranışlar Sergilendiğinde: Çocuk kendine zarar vermeye başladığında, ısırma, vurma ya da aşırı sinirlilik hali gösterdiğinde.
- Yeme Bozuklukları: Bulumiya nevroza, obezite ve anoreksiya nevroza gibi durumlar ile karşı karşıya kalındığında.
- Bağımlılıklar: İnternet, uyuşturucu ya da alkol bağımlılıkları görüldüğünde.
- Yas: Sevilen bir insan ya da evcil hayvan hastalığında ya da kaybında. Kardeşler arasında eğitim ayrılığı ya da evlilik kararının alınmasında.
- Psikosomatik şikayetler: Bireyin kendini iyi hissetmediği ya da baş & karın ağrısının yaşandığı.
- Uyku Problemleri: Uykuya dalmada güçlük ve kabus görüldüğünde.
- Okul Problemleri: Okula geç kalma ya da hiç gitmeme, çocuğun derslerinde aşırı oranda bir düşün görüldüğünde. Ders stresi, arkadaş baskısı ya da zorbalık söz konusu olduğunda.
- Travmalar: Aile içi şiddet ile beraber, aile krizleri ve çocuk istismarları yaşandığında.
- Yaşam Evreleri: Boşanma, kronik hastalıklar ile baş etme, taşınma, ayrılma ve anne baba tartışmalarının sık yaşandığı zaman.
- Duygudurum Bozuklukları: Depresyon, üzüntü, zamanında zevk alınan şeylere karşı doğan isteksizlik. Sosyal ilişkilerde zarar, ani ruh değişimleri sürekli mutlu ve mutsuz olmak.
- Cinsel kimlik bozukluğu yaşandığında.
- Dışa vurum ile beraber altına işeme gibi davranışlar sergilendiğinde.
Çocukları Psikoterapi Sürecine Hazırlama
Çocukları psikoterapi sürecine hazırlama tek bir başlıkta açıklanamaz. Bu hazırlığın aşamaları şu şekilde belirtilebilir:
- Çocuğunuza dürüst bir şekilde psikoterapiye neden gittiğinizi belirtin.
- İğne ya da fiziksel herhangi bir araştırmanın gerekmediğini, uzman ile yalnızca konuşacağını ve oyunlar oynayacağını önceden söyleyin. Problemlerinin bu şekilde çözüleceğine, doktorun yardımcı olacağını belirtin.
- Gideceğiniz terapistin, tüm aile bireylerine destek olmaya çalıştığını belirtin.
- Çocuğunuza (ergen – genç) kendilerinin izni olmadan doktorların aile bireyleri ile bilgi paylaşımı yapmayacağını bildirin.
- Çocuğunuzu, doktoruna anlatmak istemeyeceği şeyleri anlatmaya lütfen zorlamayın.
- Terapistle beraber konuşurken, çocuğunuzu suçlayıcı, alaycı ya da onu utandırmaya neden olan biçimlerde konuşmamaya özen gösterin.